Türkiye Kamu-Sen İl temsilcisi Sadık Doğdu yazılı bir açıklama yaparak,5.dönem toplu sözleşme görüşmelerinin 1 Ağustos tarihinde başlayacağını duyurdu.
Başkan Doğdu konuya dair yaptığı değerlendirmede,”Bilindiği gibi kamu görevlilerinin ve emeklilerinin 2020-2021 yıllarında alacakları maaş zamlarının, sosyal ve özlük haklarının belirleneceği 5. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri 1 Ağustos Perşembe günü başlayacaktır.
Toplu sözleşme görüşmeleri, kamu görevlilerinin ve emeklilerinin bir kangrene dönüşmüş bulunan sorunlarının çözülebileceği tek yerdir.
Hatırlarsanız, Türkiye Kamu-Sen’in yetkili olduğu dönemde, yıllık ortalama enflasyonun %13,5 olduğu bu süreçte, her yıl ortalama %31,4 maaş zammı almayı başarmıştık. Üstelik bu dönemde toplu sözleşme hakkı yoktu ve mutabakat metinleri de bağlayıcı değildi.
Malum konfederasyonun yetkili olduğu dönemde ise yıllık enflasyon ortalama %14 oldu ama memur maaşları bütün ödemeler dahil ortalama %17,4 arttı.
Geçtiğimiz dönem imzalanan toplu sözleşme gereği 2018 yılı için memurlara %4+3,5 zam yapılmıştı.
Enflasyon farkı da eklendiğinde memurlara geçen yıl toplam %14,8 zam yapıldı ama enflasyon %20,3 oldu.
Dolayısıyla resmi enflasyona göre bile 2018 yılında memur maaşları %5,5 eridi.
2013 yılında 1049 dolar olan ortalama memur maaşı 710 dolara düştü; memur maaşı aylık 339 dolar eridi.
2002 yılında ortalama memur maaşıyla 22,1 çeyrek altın alınabilirken bu rakam bugün 9,7’ye geriledi.
Harcamalar bin 32 lira gelir ise 441 lira arttı; aile bütçesi 2018’de aylık 591 lira açık verdi. Maaşlar %17,3 eridi.
Durum böyle iken, sermaye sahiplerine sürekli vergi indirimleri, aflar, teşvikler getiriliyor ama bütün yük adaletsiz vergiler yoluyla bizlerin üstüne yıkılıyor.
İşte bu yüzden ülkemizin kaynaklarını adilce paylaşalım diyoruz, adil bir gelir dağılımı istiyoruz.
Amacımız kamu çalışanlarını ve emeklileri insanca yaşayabileceği bir ücrete kavuşturmaktır.
Türkiye Kamu-Sen olarak taleplerimizin tamamını bilimsel ve ekonomik gerekçelere dayandırıyoruz.
Bugüne kadar dayanağı olmayan, toplumsal geçerliliği bulunmayan hiçbir talebi toplumumuzun gündemine taşımadık.
Bu nedenle 2020 ve 2021 yıllarının maaş zammı belirlenmeden önce, geçmiş döneme ilişkin olarak ortaya çıkan erimenin giderilmesi, toplu sözleşme fiyaskolarının yaralarının sarılmasının zorunluluğunu ısrarla vurguluyor, memur ve emeklilerin ekonomik olarak kaybolan yıllarını geri istiyoruz.
*Taban aylığa net 600 TL artış,
*2020 yılının birinci ve ikinci altı aylık dilimlerinde %10 + %10, Ocak ayından itibaren ayrıca %3 refah payı,
*2021 yılının birinci ve ikinci altı aylık dilimlerinde %8 + %8, Ocak ayından itibaren ayrıca %3 refah payı talep ediyoruz.
Teklifimizle, 3.018 lira düzeyinde olan 15’in 1’indeki en düşük dereceli memur maaşı 2020 sonunda 4.509 liraya; 2021 sonunda 5.417 liraya;
4014 lira düzeyinde olan ortalama memur maaşı ise 2020 sonunda 5.750 liraya; 2021 sonunda da 6.908 liraya çıkacaktır.
Bunun yanında,
*Memur maaşını oluşturan bütün kalemler ile ek ödeme, döner sermaye, ek ders, fazla mesai, ikramiye gibi tüm ödemelerin emekli keseneğine dâhil edilerek, emekli olacak memurların yaşadığı mağduriyetlerin giderilmesini talep ediyoruz.
*Ortalama memur maaşının yıllık toplam tutarı dikkate alınarak gelir vergisi tarifesine yeni düzenleme getirilsin, kamu görevlilerinin yaşadığı vergi adaletsizliği son bulsun diyoruz.
*Aile kutsaldır. Aile birliği sağlansın, eş durumu, sağlık ve öğrenim özrü önündeki engeller kaldırılsın istiyoruz.
*Yılda iki kez dini bayramlar öncesinde tüm kamu görevlilerine de “Bayram İkramiyesi” ödenmesini istiyoruz.
*Görevde yükselmelerde ve ilk atamalarda her türlü istismara açık olan sözlü sınav uygulamasının kaldırılmasını istiyoruz.
*Bütün kamu görevlilerini kapsayacak ve tüm beklentileri karşılayacak bir ek gösterge düzenlemesi yapılmasına, Yardımcı Hizmetler Sınıfında görev yapan personele de ek gösterge verilsin diyoruz.
*Yardımcı Hizmetler sınıfındaki personelin bir defaya mahsus olarak Genel İdare Hizmetleri Sınıfına geçirilmesini;
Elbette taleplerimiz bunlarla sınırlı değil, hizmet kolları itibarı ile kamu görevlilerinin birikmiş sorunlarını çözecek önerilerimiz, hazırladığımız çalışmamızda mevcut.
Taleplerimiz, geçerli temellere dayanan, son derece makul ve karşılanabilir bir şekilde hazırlanmıştır.
Taleplerimizin karşılanmaması için tek engel, ekonomik tercihler ve yetkilendirilmiş sözde sendikaların masa başında siyasiler karşısında teslim bayrağını çekerek, bir yerlerden gelen talimatlara uyması olacaktır. Kamu görevlilerinin hakları için verilecek her türlü yasal mücadelede, yetkili konfederasyonun sonuna kadar arkasında ve destekçisi olacağız.
Biz Türkiye Kamu-Sen olarak kanunların bizlere tanıdığı yetkiler ölçüsünde, kamu görevlilerinin masa başı oyunlarla haklarının gasp edilmesinin önüne geçmek için elimizden geleni yapmaktan geri durmayacağız. Memurları masada satmaya kalkan olursa, bundan önce olduğu gibi bundan sonra da onların ipliğini pazara çıkarmak bizim asli görevimizdir. Tüm kamu çalışanlarının beklentilerine cevap vermesi umuduyla, toplu pazarlık sürecinin hayırlara vesile olmasını diliyor, hepinize saygılarımı sunuyorum”dedi.