KARDEMİR A.Ş yönetim kurulu üyeleri Kamil Güleç ve H.Çağrı Güleç yazılı bir açıklama yaparak haklarında yapılan iddiaları yalanladılar.
Karalama projelerinin gerçekler karşısında yokluğa mahkum olduğu belirtilen açıklamada şu görüşlere yer verildi.
“Kardemir Demir Ve Çelik Sanayi ve Tic. AŞ.’nin 24.12.2019 tarihli başvurusu hakkında, Sermaye Piyasası Kurulu Ortaklar Finansman Dairesi Başkanlığının 28.07.2020 tarihli karar yazısı şirketimiz Kardemir AŞ.’ye 30. Temmuz 2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. SPK’nun 23.07.2020 tarih ve 47/938 sayılı toplantı, Sermaye Piyasası Kurulu Ortaklıklar Finansmanı Dairesi Başkanlığının 28.07.2020 tarih, E29833736-199-7772 Sayılı karar tebliğiyle, “İlgi’de kayıtlı yazıda, Şirketiniz bağlı ortaklıkları Karçel Karabük Çelik Yapı İmalat Montaj İnşaat Nakliyat sanayi ve Ticaret A.Ş ( Karçel ) ve Kardökmak Karabük Döküm Makine İmalat Montaj İnşaat Nakliyat Sanayi ve Ticaret A.Ş ( Kardökmak ) ile Çağ Çelik Demir ve Çelik Endüstri A.Ş ( Çağ Çelik) arasında 2017 yılının Temmuz ayında gerçekleşen Şirketinizin farklı grup paylarının birbiri ile takas edilmesi işlemlerine ilişkin olarak; 17.12.2019 tarih ve 292 sayılı yönetim kurulu kararına istinaden, Sermaye Piyasası Kanunu’nun 105,106 ve 110 uncu maddelerinde tanımlanan suçların oluşmuş olması ihtimaline karşılık ve şirketiniz yatırımcılarının zarara uğramış olabileceği de göz önünde bulundurularak hisse takas işlemlerini gerçekleştiren Şirketiniz yönetim kurulu üyeleri Kamil Güleç ile Hüseyin Çağrı Güleç hakkında Kurulumuz tarafından inceleme başlatılması talep edilmiştir. Şikâyete konu hususlara ilişkin Sermaye Piyasası Kanununun 105,106 ve 110uncu maddeleri kapsamında suç olarak değerlendirilebilecek bir hususun tespit edilememesi nedeniyle Kurulumuzca bu kapsamda tesis edilecek bir işlem bulunmadığı, Sermaye Piyasası Kurulunca yapılacak bir işlem bulunmadığına karar verilmiştir. Sonuç itibariyle, Sermaye Piyasası Kurulu tarafından Sermaye Piyasası Kanununun 105,106 ve 110 uncu maddeleri kapsamında; idari yaptırım kararı verilmesi gerekli bir kabahat, bilgi suiistimali, güveni kötüye kullanma ve sahtecilik suçu olarak değerlendirilebilecek fiil ve unsurun bulunmadığı kesin surette karara bağlanmıştır.
Yine ayrıca; Kanuna, sermaye piyasası mevzuatına, esas sözleşme ve fon iç tüzüğü hükümlerine veya işletme maksat ve mevzuuna aykırı durum ve işlemlerin mevcut olmadığı, sermayenin veya mal varlığının azalmasına veya kaybına yol açılmadığı Sermaye Piyasası Kurulu tarafından tayin ve takdir edilmiştir. Bu suretle karanlık emeller peşinde herşeyi mubah gören bir hırsla aylardır sürdürülen karalama ve kumpas projeleri hukuk düzeni, gerçekler karşısında âdemi yokluğa mahkûm olmuştur. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Bu süreçte Karabük için verdiğimiz haklı mücadelede her zaman yanımızda olan Karabük kamuoyuna teşekkürlerimizi arz ederiz.”