Evet bugün 8 Mart Dünya Kadınlar günü..Ne mutlu bize..Yalandanda da olsa nutuklar atılacak, haklarımızdan bahsedilecek, sevgi sözcükleri ve çiçeklere boğulacağız, birgünde olsa ne kadarlı değerli olduğumuz hissettirilecek.
Türkiye’de kadın olmak; cefekar eş, çocukları için saçını süpürge eden anne, “hayır” deyince gözü moraran, yol ortasında kurşunlanan, işkolik, acılara gögüs geren, hep umut ederek yaşayan, kendi kazansa da fazlası ile paylaşan, yoksa kocasının eline bakan, işler ters gittiğinde kendi ayakları üstünde durmaya çalışan, ….”böyle uzayıp giden bir liste demek.
Daha doğar doğmaz hatta doğmadan önce başlar kavgamız Kızsa pembe patik, erkekse mavi. Ufacık çocukken renklerin cinsiyetçiliği ile tanışırız. Yaramazlık yapmaya hakkımız bile yoktur. Daha cinsel kimliğini bilmeyen Gaziantep escort bayan çocuğun uslu, edepli, adaplı davranması gerekir çünkü; o kız çocuğudur ve daima hanım hanımcık olması gerekir.İki cinsiyet birbirinden ne kadar uzak durursa o kadar sağlıklı. Kız ile erkek arkadaş olamaz. Karşı cinsle ne kadar uzaklaştırırsak o kadar daha fazla koruyabiliriz çünkü çocuklarımızı. Marifetin iki cinsiyetin ayrıştırılmadan yan yana büyüyebilmek olduğunu unutarak! Çünkü erkeklerden uzak durması gereken sadece kadınlardır bu ülkede!
Sokakta bir başına hem de gece yarısı asla bulunmaması gerekir. Ama erkek kardeşi, komşu oğlu istediği saatte gelip giderken eve, kadınların yaşadığı büyük özgüvensizlik ve varoluş çabası kimin umurunda ki? Neticede her şey onun namusu için. Çünkü namus sadece kadınlarındır bu ülkede!
Kısa etek giyerse “yollu” olabilir, vücut hatlarını belli etmesine iyi gözle bakılmaz. Çünkü kılık kıyafete dikkat etmesi gereken sadece kadınlardır bu ülkede.
Kadının üzerinde kendisi hariç herkesin hakkı vardır. Gerek psikolojik gerek fiziksel herkes hak sahibi onun hayatında. Çünkü kadın olmak herkese hak vermektir(!) kendi üzerinde!
Yıllar boyu sindirilmiş, bastırılmış ve kalıplara sokulmaya çalışılmış kadınlarımız, bizim kadınlarımız! İşte tam da bu yüzden hangi işi yaparlarsa yapsınlar, ne olurlarsa olsunlar en mükemmel şekilde yapıyorlar. Çünkü kadına güçlü olmayı öğretiyorlar bu ülkede!
Bu ülkede kadınların hepsi biliyor ki, yalnızlar. Ne emniyet, ne yargı ne de toplum kadınların yanında.Kadınların yanında olan sadece diğer kadınlar.KADIN KADINAYIZ BU SAVAŞTA..
Oysa biz bu toplumun miheng taşıyız..Biz değil miydik Kurtuluş Savaşında yavrumuzdan daha değerli görüp top mermisini battaniye sarıp cepheye ulaştıran, aslan gibi yiğitlerimizi şehit verip toprağı öpen. Biz değil miyiz doğuran, yoğuran, yediren, biz değil miyiz siz erkekleri doğuran…
Yani uzun lafın kısası; sadece sevgiyle ve hoşgörüyle yoğrulan bir yaşam isteğimiz, çok mu sizce?!!!